Bir önceki yazımda, üzerinde sıklıkla ve ısrarlayazdığım ve artık bıktırıcı olduğuna inandığım (muhataplardan hiçbir uyarı- rahatsızlık,tekzip, açıklama, cevap vd. mesajı almadım ama!) “Eski Mersin Yapıları” konusunu işlemiştim. “Bu konuda yazdığım yazılar yettiyse, yetti garideyin, yazmayayım artık!” diyeceğim ama, dilim varmıyor. Kim ne dersedesin ben bu konuda yazmaya devam edeceğim.
Yazdıklarımı kim okur, okur mu, nasıl değerlendirir, yoksa çöpe mi atar?Kaç kurum / kişiye dağıtılıyor gazete? Okuyanlar kaç kişi?Internetten okuyanların sayısı gazete kayıtlarında vardır ama ben göremiyorum maalesef.
Bir paragraf okuyan, “Off, yine mi ayni konu?” diyerek okumaktan vaz mı geçiyorbilemem. Arada yorum yapanlar olur ama çoğunlukla tanıdıklar “olumlu-destekleyici yorum yaparlar Türkiye’de. Körler, sağırlar birbirini ağırlar misali… Dikkate değer – önerilerle yorum yapan nadirdir. Bu da bir sorumluluk eksikliği toplumumuzda bence. Genellikle vakit ayırıp yorum-eleştiri yazan olmaz. Yazıyı okuyanlardan bazıları bir emoji bırakırlar, görev tamamlanmıştır.
Söz uçar, yazı kalır. Gün gelir, “bir takıntılı kent yazarı bu konuda şöyle şöyle yazmıştı” diyecekler olur elbet. Tarihin terazisi hassastır. Kent yöneticileri ve kamu görevlilerinin icraatları hakkında tarihin mihenk taşı doğruyu-yanlışı gösterecektir.
Geçen yazımdan bahsediyorduk. O yazımın içeriğine ilişkin iki gelişme oldu. Hani “size bir iyi, bir kötü haberim var” derler ya… Açıklayayım:
Önce “kötü” – biraz önyargılı ve ağır bir sözcük oldu, durun düzeltelim – “olasılıkla arzulanmayan bir uygulamayla sonuçlanabilecek” bir haberden başlayalım.
ÇANKAYA İLKOKULU
Çankaya İlkokulu’nun iştah kabartan yeri ve “olası mukadderatı” konusunda son işaretler alınmaya başladı. Kent eğitim tarihinde önemli yer tutan bu yapının restore edilerek korunması ve kültürel amaçlarla kullanılması için kentte yaşayanların ortak istek ve irade beyanına karşınbinanın bulunduğu parsel son alınan meclis kararlarıyla da 2.6 yoğunluğa sahip ticari alan statüsüne sahip bir alan olarak tescillendi. Bu da parselin ileride imar amacıyla kullanılabileceği savını pekiştiriyor ve alarm zillerinin çalmasına neden oluyor.
Bu okulda ilk eğitimini alan onlarca kentli bu durumdan büyük kaygı duyuyor. Bunlardan ikisinin ismini verelim: Mersin’in ünlü ressamı Ahmet Yeşil ve binanın bulunduğu Akdeniz ilçesinin Belediye Başkanı Mustafa Gültak.
Sevgili Ahmet Yeşil ile görüştüm. Sayın Gültak’ın kendisine defaten bu tarihi binanın restore edilerek bir “ kreş” olarak kullanılacağını teyid ettiğini – ki bu haberi medyada da okuduk – Mersinlilerin endişeye kapılmamalarını söylediğini belirtti. Tabi o zaman meclis toplantısında neden bu alana 2.6 yoğunluk verildiğini de sormak gerekiyor. Okulun yanında sonradan yapılmış bir bina var. Burası yıkılacak deniyor. Acaba okulun avlusu için bir imar plânı mı düşünülüyor sorusu akla geliyor. Göreceğiz.
Sayın Gültak’ın samimiyetine inanıyorum. Binanın kreş yapılacağı hakkındaki beyanlarıyla kendisini bağlamıştır. Bunun aksine bir netice kendisi için politik bir risk oluşturuyor tabii. Bina Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait. Dışarıdan gelebilecek baskılarla bu kararın uygulanamayacağına dair kamuoyunun tereddütleri vardır. Okulun yıkılmayacağını ama yeni bir imar planı ile inşa edilecek yeni bir binanın gölgesinde kalacağını umut bile etmek istemem.
Konuşmamızda Ahmet Yeşil, yoğun trafik nedeniyle binanın kreş olarak kullanılmasının doğru bir karar olmadığını, ancak çocuk ve gençlere yönelik sanatsal eğitim verilen bir kültür evi olabileceğini Sayın Gültak’avurguladığını bana söyledi. Kendisiyle ayni düşüncede olduğumu burada belirtmek isterim.
Mersin’de 40 yıldır yaşayan biri olarak birçok somut tarihi değerin yok olduğuna üzülerek şahit oldum. Yazmayla, çizmeyle kurtulan eski bina da hatırlamıyorum pek. Rant uğruna pek çoğunu yitirdik. Geçen yazımdaki bir cümleyi burada tekrar ediyorum: “Umarım son aşamada bir oldu-bitti ile karşılaşmayız.”
Şimdi gelelim “iyi “habere.
ESKİ ZİRAAT BANKASI BİNASI
Yine geçen yazımda değindiğim,Uray Caddesi’nde restore edilen eski Ziraat Bankası binasının – istediğimiz gibi – kültürel amaçla kullanılacağı hakkında çıkan son haberler yüreğimize su serpti.
Bina Kültür Bakanlığı’nın envanterinde. Akdeniz Belediye Başkanı Sayın Mustafa Gültakve Mersin İl Kültür Müdürü Sayın Ali Uçar tarafından açıklandığına göre binanın bir kültür ve sanat evi olarak kullanılmasının temelleri atılıyor. Bu amaçla Ahmet Yeşil davet edilerek, kurulacak bir kültür – sanat komitesi ile, binaya nasıl bir işlev verileceği konusunda çalışması için yetkilendirildi. .
Uray-Art etkinliğinde binayı gördüm. Çok güzel bir kültür evi olacaktır. Binanın çeşitli bölümlerinin işlevselliği ve çok amaçlı bir kültür evi olarak kullanılması konusunda yine Ahmet Yeşil ile ayni çizgide buluştuk.
Binanın girişinde bulunan iç alanın Ahmet Yeşil’in önerdiği gibi bir kokteyl-buluşma yeri olarak kullanılması uygundur.
Binanın alt katında bulunan kemerli mekân güzel bir resim ve plastik sanatlar sergievi olarak düzenlenmelidir. Uray Art etkinliğinde sunum ve bir söyleşinin yapıldığı 70-80 kişilik mekânise konferans, söyleşi, seminerler için uygundur. En son teknolojik görsel-işitsel donanımlarla bu mekân ulusal ve uluslararası sanat galerileri ve müzelerinin, sanatçı tanıtımlarının, sanat belgesellerinin, konser kayıtlarının ve film gösterilerinin de izlenebileceği bir cep sineması işlevi de görebilir.
Binanın bahçesinin bir açık hava kafesi olarak değerlendirilebileceği düşüncesinin olduğunu da Ahmet Yeşil’den öğrendim. Sanatseverler için güzel bir buluşma yeri olur.
Binanın üst katında,yanlarda odaların bulunduğu yüksek tavanlı geniş bir salon var. Odalar çeşitli eğitimsel amaçlarla kullanılabilir. Bu odalarda sanatsal çalışmalar yapılabilir; ses izolasyonu sağlanırsa bire-bir enstrüman dersleri verilebilir.
Bu salon özellikle geniş katılımlı konferans, söyleşi, seminer ve müzik etkinlikleri için uygundur. (Akustik sorunları varsa ahşap yer döşemesi ve duvarlarda ahşap akustik kaplama elemanlarıyla düzenleme yapılabilir.
Müzik etkinlikleri için salona bir Baby-grand akustik konser piyanosu yakışır. Olmazsa kaliteli bir akustik duvar piyanosu alınabilir. Burada yapılacak solo, duo, trio vd. küçük oda müziği etkinlikleri, öğrenci konserleri Mersin’in kültürel yaşamına zenginlik katacaktır. Salonda izleyiciler, dinleyiciler için taşınabilir, katlamalı sandalyelerin kullanılması, gerektiğinde salonun başka amaçlarla değerlendirilmesine de olanak sağlayacaktır.